Bu günkü konumuz ilişkilerin katili, uykusuz gecelerin tek sebebi, En büyük soğumaların nedeni “kıskançlık” Kıskanç olmamak için neler yapılır? Kıskançlığı nasıl unuturum? Nasıl bir duygu bu arkadaş bünyeye nasıl giriyor? Nasıl da hızlı yayılıyor? Nasıl çalıştırıyor bu kafayı? Nasıl kurgular yaratıyor? Sevdiceğim diyor ki akşama arkadaşlarla doğum günü partisine gideceğim film akmaya başlıyor önce oyuncu isimleri… Sevdiğin, doğum günü sahibi, doğum günü sahibinin kuzeni içeri giriyor kız ya da çocuk doğum günü sahibini kutluyor birden doğum günü sahibi diyor ki bak seni kuzenim ile tanıştırayım memnun oldum diyor.
Sonra yer yok mecbursun kuzenin yanına sandalye oturuyor, derken sohbete başlanıyor, kahkahalar havalarda uçuşuyor, buradan çıkıp daha sessiz bir yere gidelim mi diyor, olaylar gelişiyor, birden telefona sarılıyorsun oda ne kimse açmıyor. Acaba orada neler oluyor nasıl senaryoyu muhakkak kuruyorsunuz bu tarz şeyleri kafanızda yok bana yabancı şeyler biz genelde işte neden telefon meşgul falan, eminim hatta muhtemelen çok daha fazlası kuruluyor.
Bazı bünyeler aşırı doz yüklüyor kendisine kıskançlık konusunda onu giyme, bunu yapma, bununla konuşma, ortamda gülme dikkat çekiyorsun diyene rastlamıştım mesela peki nedir bu işin sırrı. Kıskançlıktan kurtulmak mümkün müdür? Bu sorunun yanıtını listemiz de bulacaksınız bazı maddeler hazırladım size bu duygudan yüzde yüz kurtulur musunuz tamamen size bağlı ama işi ciddiye alırsanız azaltmanız da yardımcı olacağını düşünüyorum başlayalım maddelerimize siz karar verin.
İçindekiler
Kıskanç Olmamak İçin ne Yapmalı 7 Yol
Özgüveni Yüksek Tutmak
Kıskançlığın kaynağının içinde etkin olan duygulardan bir tanesi, kendini yetersiz görmek eksik hissetmektir ben size söyleyeyim çok yüksek ihtimalle kendi kendinize gördüğünüz bir durumdur. Bu artık her makalemin açılış maddesine haline geldi kendine güvenmek kendine güvenmek zorundasın çünkü bir eksiğin yok hani aynaya baktığında kendinde üç tane kusur görüyorsun ya eh işte onlar çok önemli şeyler değil, sen abartıyorsun, sen istiyorsun ki mükemmel olasın o kusurları olmasın ama öyle bir şey yok insansan yok muhakkak bir kusurun olacaktır.
Herkes de var kusur yeter ki burada olmasın kötü kalpli bir olma yeter, neyse diyeceğim şu kendinde eksik gördüğün kendinde eleştirdiğin şeyler yüzünden bir gün başkasına tercih edileceğini düşünüyor olman çok yüksek ihtimal. Kıza mı baktın sen boyu uzun diye mi? Doğru sen de haklısın tabii uzun boylu kızlar da aklın fikrin ne yapalım bizde olay bu vermemiş Allah ya ha dur sakin hemen başladın kurmaya seni seçti sevdiğin kişi demek ki boy haricindeki özelliklerinden etkileniyor ya da senin boyunu seviyor neden artı yönlerinden gurur duymak yerine eksi yönleri ile kendini ezmeye çalışıyorsun.
Sözün özü bu kıskançlık duygusunun atlatmandaki en önemli formül kendine güvenmek sen kendini yeteri kadar iyi olduğunu bilirsen bu özgüvene bu öz değere sahip olursan ortada kıskanacak bir şeyin olmadığını fark etmiş olursun çünkü korkularının üstesinden gelmiş oluyorsun.
Karşındakine Güven
Güvenden başladık güvenden devam edelim. Kıskanıyorsan karşındakini yeteri kadar güvenmiyor olabilirsin ya ben şimdi ona güveniyorum da etrafa güvenmiyorum hocam. Onu boş ver o kendini kandırmak biz bizeyiz net olalım. Güvenini boşa çıkaracak bir şey mi gördün evet ise neden berabersin, hayır ise o zaman neden karşındakine ve kendine bunu yapıyorsun.
Özgüven kısmını hallettik sen o ilişkiyi hak ediyorsun sen o ilişki için sevdiğin için önemli birisin peki onunla senin için öyle olması gerekmez mi? Ona güvenmediğini gösterdiğin her an elinden kayıp gitme ihtimali hissetmiyor musun? Bir kişiye güvendiğinizi hissettirirseniz o zaman size güveninizin karşılığını verecektir. Hissettirirseniz ama durup durup söylersiniz değil bak sana güveniyorum bak güveniyorum ha sana güveniyorum ama bir hata yaparsan gibi iletişimlerden bahsetmiyorum.
Hissettirmek hareketlerle bakışlarla anlatmak bakışlar deyince de telefonu işaret edip sen hayırdır neden ters çevirdin bakışı değil tabii, birine güvenliğinizi hissettirirseniz o da size ne kadar haklı olduğumuzu hissettirmek için çaba sarf eder.
Tek Odak Noktanı O Yapma
Sevdiklerimize hayatımızın merkezine koymak da üstümüze yok maalesef sevdik mi tam seviyoruz biz tamam sevelim sevdiklerimizi ama hayatımızdaki tek varlık, tek tutunacak dal olarak da yaşamayalım bunu hem kendimiz için hem karşımızdaki için yapalım nefes almak, nefes vermek için yapalım, sen kendi hayatını yaşamak varken onun hayatını yaşamaya çalışırsan kıskanırsın da bunaltırsın da ilk odakları olması lazım insanın hayatında tabi öncelik sıralaması yapmak sana kalmış bir hobi, aile bağı, bir sosyallik spor, sanat saymakla bitmez.
İlgini bölmen lazım. Sabah kalktın kalktı mı acaba dedin öğlene kadar onu düşündün öğlen mesaj attın, akşam program yaptın, akşama kadar düşünmeye devam ettin, akşam görüştün ya da görüşmedin, gece ayrıldın ya da ayrılmadın sabah yine aynı döngü devam etti, hafta içi, hafta sonu bu şekilde yaşıyorsan kıskançlığın önüne geçemezsin.
Özellikle ilişkisi biten kişilerin yoğun yaptığı bir hatadır bu çok düşünürler hatta ondan başka bir şey düşünmezler yemek yemeyi bile düşünmezler o zaman o kıskançlık tüm vücuda dolar dolar ve sağlıklı düşünülmez zarar vermeye başlar sözlerle, düşüncelerle karşındakine zarar verir, kendine zarar verir, çevresine, eşine, dostuna, herkese bir şekilde zarar verir.
Baskı Yapma
Kıskançlık baskıyı doğurur, baskı bir çeşit hapishanedir, dört duvar ve zincirleri andırır, baskı tutsaklık hissi verir. Sadece kıskanılan kişi bunaltmaz aynı zamanda kendinizi de bunaltmış olursunuz öyle ki o kurduğunuz baskıyı esnetip esnetmediğini kontrol etmeye gardiyanlık yapmaya başlarsınız.
Kafanın içinde devamlı kaçıp kaçmayacağı, sizi dinleyip dinlemeyeceği, otoriterinizi ezip ezmeyeceği düşüncesi oluşur bu düşüncelerde gerginliğe bu aynı zamanda baskı ve özgürlüğün kısıtlanması bilinç altında negatif bir unsur oluşturur.
Estetilmeye, kaçmaya, kurtulmaya yönelik bir hareket başlatma çabası oluşturur o yüzden kendinizi rahat ettirmek adına kurmuş olduğumuz o sistem aslında karşı tarafın daha çok teşvik eden bir sistem haline gelir.
İletişim Kur
İletişim çağında iletişim kurmaya üşeniyoruz diyorum ben sık sık sosyal medyası, akıllı telefonu, görüntülü görüşmeler her şey biz iletişimde kalalım diye. Seni rahatsız eden noktalar varsa senin kendini kötü hissetme sebep olan noktalar varsa ve kendi kendine bunları aşamıyorsan karşıdaki kişi ile iletişime geçmeli, konuşmalısın paylaşmalısın, çözüm için diyalog kurmalısın ama neler oluyor.
Susuluyor, surat asıyor, agresifleşiliyor ne oldu diye sorulara cevap verilmiyor… Çünkü isteniyor ki karşı taraf kendiliğinden anlasın ve yapmasın ama anlamıyor fark etmiyor bazen bundan daha da rahatsız oluyorlar. Gözünün üstünde kaş var gibi bir tartışma çıkıyor ne oldu falan derken soru ınstagram’da ekledikleri onlar bilirler ne olduğunu deniyor laf sokuyor gerek var mı ınstagram’dan eklemesini değil sorunu konuşmak yerine tartışmak yerine laf sokmaya gerek var mı?
Örneği ınstagram üzerinden verdik ama günümüzün 1 numaralı kıskançlık unsuru sosyal medyada takip fotoğraf beğenme gibi etkinlikler o yüzden buradan örnek verdim. Arkadaşlar sadece konuşmalı rahatsızlık dile getirilmeli nasıl çözülebileceği medeniyet iki insan gibi konuşulmalı karşı tarafa tehditler savurarak değil ama mantığını anlayarak, gereksinimlerine bakarak, pozitif bir tavırla konuşulmalı. İletişim güzel kurulursa kıskandığınız şeyin aslında sadece kuruntu olduğunu bile görme ve rahatlama ihtimaliniz olacaktır.
Takip Etme
Az önceki maddede söylediğim gibi sosyal medyada ne yapıyor, ne ediyor, kimi ekliyor, kimi beğeniyor, kiminle konuşuyor diye bir takıntıya gidersen hayatının en büyük hatasını yaparsın çünkü orası dipsiz bir kuyu yanlış anlaşılmalara paranoya yapmaya, sinirlere hakim olamama ya çok müsait aynı zamanda zamanınızı verimsiz şekilde kullanmaya da çok müsait sevdiğini takipçi sayısındaki artışı an ve an takip eden bir tanıdığım vardı mesela bak dün 277 kişiydi akşama 278 oldu sabah tekrar 277 düştü.
Ee diyorum yani dün gece birini ekledik konuştular sonra sabaha karşı tartışma çıktı ve birbirlerine engellediler diyorum ki arkadaş listesindeki biri kapamış oldu profili açıp sonra tekrar kapamış olamaz mı, yapma bu kadar tesadüf mü olur diyor. Yani senin dediğin tesadüf değil benim dediğim tesadüf oluyor.
Yok onun gözünde öyle değil, kuruntu kısmını bir tarafa bırakalım an ve an takip etmiş dakikalarını harcamış dakikalarını da değil saatlerini harcamış tabi bu olayı özellikle ilişkisi bitenler çok fazla yapıyor.
Kıskançlıktan kurtulmak istiyorsan bu huyundan ne yapıp edip vaz geçmen gerekiyor çünkü bu olay kafandaki kuruntuları ekleyince daha ciddi boyutta zarar veriyor. Bir de şu var sosyal medya şifrelerinin verilmesi az önce söylediğimiz gardiyanlıktan farkı var mı? O harcadığı zamanı otur nasıl daha güzel anılar yaratabiliriz diye düşün emin ol kat ve kat güzelleştirir ilişki ya da hayatına.
Geçmişi Karıştırma
Bu madde de iki tane geçmiş konusu var birincisi başlı başına bir konu olan sevdiğinin geçmişi. Meraklıdır insan oğlu hiç onu ilgilendirmediği halde deşer geçmişi bazen bilinçli olarak deşer bazen tesadüfen önüne gelir. Herkesin bir hayatı herkesin bir geçmişi var insanlar kendileriyle olan zamanı baz almalı karşı tarafın geçmişine takı kalırsanız devamlı onu düşünüp onu değişmeye çalışırsanız bu ipin ucu kaçar.
İnsanlar geçmişini değiştiremez ama sen bu geçmişi deşerek geleceğini kötü yönde değiştirebilirsin. İkincisi de senin geçmişte yaşadığın kötü tecrübeler insanlar yaşadıklarından birçok tecrübe ediniyor bu tecrübeleri güzel kullanırsa hayatını daha kaliteli hale getirebiliyor.
Bir de tam tersi geçmişe takılı kalıp yaşadığı kötü anıları tekrardan yaşayacağını düşüncesi yeni sorunlara yol açıyor. Geçmiş geçmişte kaldı takılı kalırsan bu günü de kaçırırsın geçmişte yaşadığın kötü tecrübeye dayanırsan bunu kıskançlık olarak ortaya çıkarırsan mutsuz olman kaçınılmaz olur.
Listenin sonuna gelirken yorum kısmında söz sizde en çok kıskandığınız ya da önüne geçmekte zorlandığınız konuyu bizimle paylaşın lütfen tekrar görüşene kadar kendinize göz kulak olun hoş çakalın.
Yorumlar (1)