Peygamberimiz aleyhissalatu vesselam bizler mezara girdiğimiz o ilk dakikadan itibaren başımıza neler geleceğini, neler göreceğimizi öyle bir anlatmış ki okuduğunuz da hem içiniz ferahlıyor hem de ürperiyorsunuz. Çünkü yakınlarımız mezarın başından ayrılmaya başlayıp onların ayak seslerinin giderek uzaklaşmaya başladığını duyduğumuzda kendi başımıza kaldığımız o an öyle şeylerle karşılaşacakmışız ki okuduğunuz da kendinizi acaba biz hangisini deneyimleyeceğiz güzel olanı mı yoksa ürpertici olanı mı diye sormaktan alamayacaksınız. Henüz hayattayken Mutlaka sonuna kadar okumanız gereken makaleye Hazırsanız başlayalım.
Kabir Hayatı
Yaşayan her canlı gibi bizler de zamanı geldiğinde ölümü tadacağız. Şu an her kim hayatta ise hayırla da şerle de bir denemenin içinde Allahu Teala Hangimizin güzel kulluk amel işleyeceğini denemek için yaratmış hem hayatı hem de ölümü. Peki ölüm meleği gelip de canımızı aldığı andan sonra bize ne olduğunu hangi aşamalardan geçtiğimizi Yani bizi nelerin beklediğini Hiç merak ettiniz mi bu konuyu Peygamberimiz aleyhissalatu vesselam oldukça ayrıntılı bir şekilde anlatmış bizler için şimdi bakalım o an geldikten sonra an ve an başımıza neler gelecekmiş.
Peygamber Efendimiz bir gün yakınıyla birlikte bir kişinin cenazesine gitmektedir kabri henüz açılacaktır oraya vardıklarında kıbleye doğru otururlar ve Peygamberimiz aleyhissalatu vesselam elindeki değneği toprağa vurarak yüzünü gökyüzüne kaldırmış ve şöyle demiş.
Kabir azabından Allah’a sığınırız ardından da üç defa Allah’ım Kabir azabından Sana sığınırım diyerek devam etmiş kuşkusuz Peygamberimizin ölüm ve Sonrası hakkında bildiği çok önemli şeyler vardı işte o an birliklerini tek tek anlatmaya başladı. İki farklı insan üzerinden örnek verdi; Biri Allah’ın olmasını istediği yolda ilerleyen ve dünya hayatını ona göre yaşayan bir kuldu, diğeri ise bunların aksi yönde hareket etmiş ve ahirette ona göre mükafatlandırır alacak olan kişiydi.
Öncelikle iyi olanı hak edenler üzerinden verdi örneğini bu kişi Siz olarak anlatacak olursam mümin ve güzellikleri hak eden siz bu dünyadaki hayatınızı kaybedeceğiniz o vakit sizin için semadan yüzleri tıpkı yıldız gibi parlayan beyaz melekler inmeye başlar, yanlarında getirdikleri bazı şeyler vardır. Biri Dünya üzerinde daha önce hiç duymadığınız tarzı güzel bir kokudur bu kokuyu sizin üzerinize sürmek için Sema’dan aşağıya indirirler.
Diğeri ise Cennet kefenlerin den bir kefen bu melekler Sema’dan aşağıya sizin bulunduğunuz yere indiklerinde gözünüzün görebileceği bir uzaklıkta otururlar onların ardından ruhunuzu bedeninizden ayırmak için ölüm meleği iner yanınıza şefkatle canınızı almak için yaklaşır ve incitmeden çeker çıkarır onu bedeninizden ruhunuz bedeninizden ayrıldığı o an yer ve semadaki tüm melekler sizin için dua etmeye başlarlar.
Az önce sizin için inmiş olan melekler sizi alıp cennet kefeni yerleştirerek eşsiz güzellikteki kokuyu üzerinize sürerler ve İşte o anda öyle bir şey gerçekleşir ki yedi kat semanın gizemi isimli makalem de yazmış olduğum Peygamber Efendimiz’in tek tek geçmiş olduğunu semaların kapıları bu sefer sizin için açılır. Artık her bir Sema’nın kapısından geçmek o anın heyecanı yaşama hakkı sizi bekliyordur melekler sizi alır ve beraber yükselmeye başlarsınız.
Siz yükseldikçe meleklerden oluşan topluluklara rastlarsanız ve sizi gören buradaki melekler sizi göğe yükselten yanınızdaki meleklere sorarlar bu güzel ve hoş ruhta kimin melekler sizin kim olduğunuzu Diğerlerine anlatır.
1. kat semaya ulaştığınızda sizin için Sema’nın kapısının açılması istenir kapı açılınca içeriye girersiniz bu şekilde yükselmeye devam ettikçe tek tek bütün semaların kapılarından geçmektesinizdir her bir zaman ayrılırken oradaki melekler sizi çok güzel bir şekilde Uğurlar son olarak yedinci semaya ulaşırsınız. Buraya geldiğinizde Allahu Teala meleklerine sizin için şöyle buyurur.
Bu kulumun kitabını illiğinde yazınız illiğin yani iyilerin kitabının bulunduğu makam Allah bunun üzerine şimdi bu kulumu yeryüzüne tekrar geri götürün der. Çünkü ben onları orada Yarattım ve onları oraya geri iade edeceğim. Sonra da onları kıyamet geldiğinde ikinci bir defa oradan çıkartacağım ruhunuz yedi kat semada tüm bu olan bir tane tanıklık ederken cansız bedenini ise dünyada olduğu yerde beklemektedir.
Hoca ise o anda mezarının başında sizin için üç defa terkin vermektedir Allah’ın buyurduğu üzere melekler size tekrar 7 kat semadan aşağıya dünyaya yani bedeninize geri indirirler. Eğer mezarının başında kimse varsa onlar oradan ayrılırken ayakkabılarından gelen sesleri duyarsınız artık eşiniz dostunuz ve arkadaşlarınız çekilmişlerdir.
Kendi başınıza kaldığınız o vakit Münker ve Nekir isimli iki Melek görevlerini yerine getirmek için şiddetli bir şekilde bağırarak yanınıza gelirler. Simsiyah iki melektir onlar gözleri ise mavi sizi karşılarına oturtarak tek tek sormaya başlarlar.
Siz imanlı bir olduğunuz için meleklerin sorduğu soruların doğru cevaplarını biliyorsunuzdur. İlk soru şudur; söyle Rabbin kimdir? Rabbim Allah’tır dersiniz. Peki dinin nedir? İslam’dır dersiniz. Peygamberin kimdir? Hz Muhammed aleyhissalâtü vesselâm dır diye cevap verirsiniz. Son olarak şiddetli bir sesle amelin nedir? diye sorarlar.
Allah’ın kitabını okudum ona iman ettim ve onu tasdikledim sorulara doğru cevap vermişsinizdir bunun üzerine Allahü Teala kabrinizin genişletilmesini ve size cennet yataklarından bir yatak hazırlanmasını emreder. Kabriniz yaklaşık 35 metre kadar genişletilir hemen ardından nur yüzlü, Hoş kokulu, güzel kıyafetli bir adam gelir yanınıza ve size şöyle der.
Sana seni mutlu edecek müjdeler vermeye geldim kabrinizin her yeri Dünya da eşi benzeri olmayan güzellikte bir kokuyla dolmuştur, önce cennetten getirilmiş güzel kıyafetler giydirilir size o adamın yüzündeki iyiliği ve hayrı hemen anlarsınız içiniz huzurla dolmuştur. Sen kimsin diye sorarsanız adama adam ben senin dünyadaki işlemiş olduğu Salih amellerinim der.
Dünyada yaptıklarından dolayı Allah seni mükafatlandırdı daha sonra kabrin yan tarafında bir kapı açılır kapıya yaklaşırsın ve içeri baktığında dehşeti görürsün. Çünkü burası cehenneme açılan bir kapıdır hemen ardından adam şöyle der. Eğer ki Allah’a isyan etmiş olsaydın Kıyamet geldiğinde gideceğin yer burası olacaktı fakat Allah sana burası yerine işte bunu verdi diyerek bir başka kapı daha açar. İşte senin gideceğin yer burası der.
Kabrin içinden açılan bu kapıdan seyrettiğin yer cennetin ta kendisidir oraya görünce öylesine heyecanlanırsın ki rabbim kıyametin kopmasını çabuklaştır da bir an önce cennetteki makamını kavuşayım dersin ve sonrasında o kişi sen burada kal diyerek yanından ayrılır artık kıyamete kadar güzellikler içinde Senin için özel olarak açılmış olan Pencereden cennete izleyip o günün gelmesini bekleyeceğin yerdesindir. Fakat her şey bu kadar iç açıcı ve huzurlu da olmayabilir çünkü eğer hayatını kaybeden bir kişi tüm bu güzellikleri hak etmeyenlerden biri olmuşsa onun yaşayacağı deneyimler çok daha farklı olacak.
Bu dünyada Allahü Teala’nın olmasını istemediği gibi davranmış bir kişiye örnek alalım ölüm meleği onun canını almaya geldiğinde ruhu ızdıraplı bir şekilde bedeninden çıkartılır Sema’dan aşağıya doğru simsiyah meleklerin inip gözünün görebildiği bir noktada otururlar.
Yanlarında onun için getirdikleri cehennem ateşinden bir elbise ve üzerine sürmek için daha önce hiç duyulmamış pis bir koku vardır. Ateşten bu kıyafet zorla üzerine giydirilir ve pis kokular üzerine sürülür ardından melekler onu alıp. Sema da yükselmeye başlarlar.
Fakat tüm gök kapıları onun için kapanmıştır yanlarından geçtikleri melekler dönüp bakarlar Kim bu kokunun geldiği kişi diye. 1. kat semaya ulaştıklarında Sema’nın kapısı açılmaz ve öteye geçemezler Araf Suresi 42 ayette dediği gibi ayetlerimizi yalanlayıp da onlara karşı büyüklenenlere hiç şüphesiz gök kapıları kapalı olacaktır. Onlar deve iğne deliğinden geçmedikçe cennete giremezler.
1. kat semaya kadar geldiklerinde Allah şöyle der bu kulumun kitabını siccinde yerin en alt katmanında yazınız şimdi onu yeryüzüne tekrar geri götürün. Çünkü ben onları orada yarattım ve kıyamet geldiğinde onları tekrar oradan çıkartacağım der ve adamın ruhu birinci katlamadan savrularak atılır ve şiddetli bir şekilde bedenine geri düşer yakınları mezarı başından ayrılıp onların ayak seslerini duyduktan sonra sıra sorgu meleklerine gelir.
Münker ve Nekir melekleri şiddetli bir sesle sormaya başlarlar. Rabbin kimdir? adam Ahu derken ağzından bir türlü o cevap çıkamaz ve bilmiyorum der. Dinin nedir? Diye devam ederler. Ah der bilmiyorum. Peki peygamberin kim diye sorarlar o yine ah der kimi sorduğunuzu kimden bahsettiğinizi anlamıyorum ki melekler bunun üzerine onu hatırlatarak Muhammed derler o da ardından Ah deyip insanlar onun hakkında anlatırlardı. Bende onlar gibi söylerdim der.
Bunun üzerine Allahu Teala onun için o yalan söylemiştir der, ona cehennem ateşinden bir yatak senin ve kabrinin içini cehennemden esen kavurucu rüzgarlarla doldurun, Sonra onun kabrine cehennemden bir pencere açın ki kıyamete kadar kabrinin içinden o pencereye bakıp o gün geldiğinde gideceği yeri izlesin ayrıca bir de cennete gösteren bir pencere açılmıştır. Bu pencereden gördüğü yer ise eğer Allah’a itaat etseydin gidecek olduğun yer burası olacaktı denir sonra zaten küçük olan kabir daha da daraltılmaya başlanır.
Öylesine daraltılır ki kaburgaları adeta birbirine girer bundan sonrası sıkıntılı ve sıkıcı bir kabir hayatıdır sonrasında kötü kokulu çirkin kıyafet de bir adam çıkıverir ortaya şöyle seslenir. Ben buraya sana hoşuna gitmeyecek şeyler söylemeye geldim ona sende kimsin diye sorar.
Yüzünde pek bir hayır olmadığını hemen fark eder adam cevap verir ben senin bu dünyada işlemiş olduğum kötü amelinim devamında kör, sağır ve dilsiz bir adam belirir elinde öyle bir balyoz tutuyordu ki o balyozu bir dağın üzerine vursa dağı toprağa çevirir sonrasında o balyozu adamın üstüne indiriverir ve o darbe ile tüm vücudu adeta toprak oluverir. Hemen ardından Allahu Teala adamı tekrar eski haline geri getirir.
Fakat adam durmayarak balyozu tekrar üstüne indiriverir ikinci balyoz darbesi ile öyle bir feryat ve çığlık yükselirken adamdan bu sesi insanlar ve cinler haricindeki tüm canlılar işitirler. Sonra adamın gözü tekrar kabrindeki cehennem açılmış olan pencere yetişir göz ucuyla pencereden dışarı baktığında der ki rabbim lütfen kıyamet kopmasın da oraya gitmeyeyim.
İşte iyisiyle kötüsüyle tüm bunlar Peygamberimiz aleyhisselatu vesselam tarafından bizlere bildirilen ölümden hemen sonra kulları bekleyen yaşanacaklar. Ölüm zamanı gelip de ta ki kıyamet gününe kadar kabrin içinde hangi pencere izleyecek olduğumuz bizim elimizde. Unutmayın ki ölüm meleği gelene dek hepimiz için tövbe kapısı açık bir söz vardır. Çekme dünyanın nazını kıl beş vakit namazını yarın kıllarım diyenin bugün kıldık namazını.
Peygamber Efendimiz’in kabri ile ilgili bu anlattıklarını her daim hatırlamaya çalışın Unutmayın ki biz öyle bir Allah’ın kulu öyle bir Peygamberin ümmetiyiz ki bu dünyanın sorunlarına ve zevklerine kendimizi kaptırmış bile olsak bize lütuf ve rahmet kapıları hep açık hatırlayın ki ölüm her daim peşimizde, peki biz neyin peşindeyiz?