Ayrılık sonrası yapılması gerekenler ve yapılmaması gerekenler neler bunları 7 liste içerisinde topladım arkadaşlar mutlaka okumalısınız. Devamlı takip edenler bilir. Biz seri hazırladık serimizin içerisinde. Eski sevgiliyi geri döndürmek için taktiklerden bahsettik, dönmek isteyen eski sevgilinin yaptığı taktiklerden bahsettik, ayrılık sonrası eski sevgiliyi pişman etmek üzere bazı taktiklerden bahsettik serimizin bu seferki makalesi ayrılık sonrası yapılmaması gerekenler, ayrıldıktan sonra nelerin yapılması ile ilgili şimdi diğer konularımız dan farkı ne olacak.
Bu biraz daha ayrılık sonrası eski sevgilisi ile muhatap dahi olmaması gerekenler için hazırlanmış bir konu. Yani şöyle anlatayım bir ilişki yaşandı bitti iyi şeyleri vardı, kötü anıları vardı. Onların hepsi bir kenara bir kere bitti boş ver dönmesini, pişman olmasını. Şu an onu düşünecek evrede değilim yeni ayrıldım ve aşk acısı çekiyorum ben ne yapacağım diyenler için hazırlanmış bir makale bu.
İçindekiler
Ayrılık Sonrası Yapılması Gerekenler?
Ayrıca kötü giden ilişkiyi kurtarma ve ayrılan erkek ne zaman özler konularına da göz atmak ister misin?
Bununla ilgili taktiklerden bahsedeceğim maddelerimiz de geçmeden önce şunu özellikle belirtmek istiyorum çok zor süreçlerdir bunlar ama insanı da bir o kadar da güçlendiren süreçlerdir. Bu süreçten çıktığınızda bazı negatiflikler hayatınıza yer etmiş olacaktır muhtemelen ama ne olursa olsun çok ama çok güçlü ayrılacaksınız bu süreçten bana güvenin.
İnsanı olgunlaştıran bir süreçtir bu, kaç yaşına geldim daha ne olduğunu açacağım diyenler de vardır aramızda eminim ama olgunlaşmanın yaşı yoktur bunu hepiniz biliyorsunuz hazırsanız birkaç madde hazırladım maddelerimize başlıyoruz.
Kabullenmek
Ayrılık sonrası yapılması gerekenler? Öncelikle yaşadığınız olumsuzluğu, negatifliği, acıyı, tatsızlığı, ayrılığı ne ad veriyorsanız onu kabullenmeniz gerekecek nasıl ki ilişkinin güzel tatlı yanlarını yaşadın sevdin, sevildin, ilgilenildin, ilgilendin, mutluluk hormonları salgıladın. Şimdi de bunu yaşayacaksın, kötü bir benzetme olacak belki ama bence yerinde diye düşünüyorum.
Yedin, içtin sıra geldi hesabı ödemeye ben bu işe böyle bakıyorum o hesabı ödeyeceksin şimdi diyeceksin ki insan devamlı mutlu olamaz mı? Olamaz duyguların devamlılığı yoktur sürekli acı da çekemezsin mesela mutlu olamadığın gibi unutursun, alışırsın yaşadığımız hayatta hiçbir şey taze kalmaz zaman dediğimiz kavramamız var ya o izin vermez.
Alıştırır, unutturur ama ilk günkü tazeliğinde bırakmaz hiçbir duygunuzu öncelikle bunu anlamalı bunu kabullenmelisiniz. Bu bir dönem ve sen bu dönemi yaşayacaksın. Bu döneme girdin mi? İşte bu senin aslında kişisel doğal afetin oturacaksın ve acil önlem paketleri hazırlayacaksın ve diyeceksin ki ben bir yıkım yaşadım.
Şimdi oturup Bu afetten en az hasarla nasıl çıkarım onu planlayacaksın bugünkü benzetmelerim biraz tuhaf kabul ediyorum yaşadığım ruh hali ile alakalı da olabilir ama işi çok iyi anlamanız için bu verdiğim örnekleri dikkate almanızı rica ediyorum.
Duygularının Mantığının Önüne Geçmesine İzin Verme
Genelde ayrılığın taze ve yeni olduğu dönemlerde, duygularınız alır sazı eline, kafan başlar emirler vermeye yok dinlemezler. Kalk ders çalış ders sana ya da kalk işe git ya da şunu yap ya da bunu yap der otur lan yerine acımız var bizim hiçbir şey yapma der duygularımız, acayip bir şey olur çıkar saçma sapan kararlar alır. Duygularımız der ki, yani kalbimiz ara özür dile affetsin seni yalvar.
Beynimiz der ki ulan ne yapıyorsun manyak mısın sen neden arayacak mısın? Başlar bunlar kavga etmeye o anda sen kalbini dinleyip kararlar mı verdin burnun boktan kurtulmaz ben sana söyleyeyim ama olur ya sözü verdin mantığına beyninden gelen mantıklı düşünceler hareket ettin işte o zaman bu afetten en az hasarla en az zararla çıkacağız emin ol.
Yani sevgili dostlar o dönemden bir karar verildi mi iki kere düşüneceksin ve o kadar kim vermiş sorgulayacaksın kendi kendine kalbi mi vermiş beyni mi vermiş eğer doğru yer verdiyse ilerleyeceksiniz onu yapacaksın ama sakın ha sakın kalbinin beynini ikna etmesine izin verme. Çünkü öyle tehlikeli güçleri de vardır bunu çok güzel ikna kabiliyeti vardır. Öyle güzel ikna eder ki hangi ara konu buralara geldi dersin kendi kendine.
Kendini Suçlama
Bu aslında 2’nci maddenin devamı niteliğindedir birbiriyle bağlantılı hatta bir bütün olarak da ele alabiliriz. Ayrılık sonrası yapılması gerekenler? Ayrılık evresini her insan farklı şekilde yaşar bazısı ilk gün olur der ki acaba bende de hata var mıydı? Kendi kendini suçlamaya başlar. Bazısı belli bir zaman geçer iki hafta üç hafta ondan sonra başlar kendi kendini suçlamaya.
Ama eninde sonunda insan kendi kendini suçlar en tehlikeli süreçtir bu o ilk ses var ya hiç kimsenin etmediği hakaretleri eder sana öyle bir tribe sokar ki seni hatasız olsan bile hatalıyım diye düşünmeye başlarsın. Sen bunu nasıl yaparsın der, sen ne kadar böyle bir insansın der, der de eder bir sürü şey der o iç ses hatta sana vicdan azabı yaptırır.
İşte bunu bunu yapmasaydın şu anda bu acıları çekiyor olmayacaktık tamamen suç sende der. İşte burada önlemler girecek devreye eğer gerçekten hatalıysan afet koordinasyon merkezinde montlarını alacaksın hatalarından ders çıkaracaksın diyeceksin ki ben bunları bunları bir daha hiç kimseye yapmayacağım.
Öyle ki bu afetten yaralarını sardıktan sonra bir daha böyle bir şey yaşamayacağım çünkü ben artık bu hataları Yapmayacağım diye dersler alacaksın bu konuda diyeceğim şu ki Dostlar Kendi kendinizi sakın suçlamayın Karalar bağlamayın bu sizi dibe çeker.
1’inci madde de dedik ya kabullendik artık bir kere biz bunu acıyı yaşayacağız öyle ya da böyle yaşayacağız daha çok kendinizi suçlayarak acınızı arttırmayın.
Doğru Sosyal Medya Kullanımı
Ben sosyal medyanın olmadığı dönemlerde geçirdim ergenlik ve gençlik ilk dönemlerimi özellikle ilk aşk, ilk terk ediliş, ilk ayrılık acısı gibi dönemleri bu zaman diliminde yaşadım şu sıralar hani şarkılarla imalarda bulunup storyler paylaşılıyor ya Instagram’da o dönemler nasıl biliyor musunuz terk edilen kişi araba bulurdu ve bir kaset takardı kaset çalara son ses terk eden kişinin evinin önünden geçerdi şarkı da ona sözler yollayarak.
Bir de lükse bak şu sıralar şarkının istediği kısmı o laf sokma kısmını özellikle paylaşılabiliyor o dönemler öyle mi kasetçalar var bir Arabayı park ediyorsun ileri sarıyorsun geri sarıyorsun tam evinin önünden geçerken denk getirmen lazım o şarkının kısmını. Neyse ki, devir değişti ki insanları rahatsız etmemeye başladık.
Hala yapanlar var gerçi arada gözüme ilişiyor sözün özüne gelirsek ayrılık sonrası sosyal medya kullanımı çok daha önem kazanıyor. Sosyal medya üzerinden tanışmış olun yada tanışmamış olun fark etmez çünkü tek iletişim aracı artık sosyal medya olarak hayatımızda kalıyor.
Eğer bilinçsizce kullanırsak sosyal medyayı büyük facialara daha sonrasın da çok pişman olacağınız şeyleri yapmanıza sebep olabiliyor başta söyledik ya hani biz bir afetteyiz yapılacak olan işlerin arasında kesinlikle bu da bir proje olarak yazılması gerekiyor. Sosyal medya mı nasıl kullanacağım?
Laf sokmaya çalışmayın mesela ya da az önce bahsettiğim gibi şarkılarla imalarda bulunmaya çalışmayın, aforizmalar döktürmeyin uzun uzun. Diğer makalelerim de çok sık bahsettim bu sosyal medyayı nasıl kullanacağımız konusunda güçlü olun, gülümseyin, ayakta durun gibi mesajlar verdim ama burada önemli olan bir kısım var zamanlama.
Eğer ki ayrılığının ertesi günü da hemen böyle gülümserken ayakta dururken güçlü gözükürken fotoğraflar paylaşırsan o da biraz daha farklı algılanabilir bunu da çok önermiyoruz bu işlerin belli bir zamanlaması var, yine güçlü gözükeceksin sen yine gülümseyeceksin fotoğraflarda ama hemen değil ayrılır ayrılmaz ertesi gün değil ya da bir iki gün geçtikten sonra değil zamanı sen ayarlayacaksın süreyi sen bileceksin onu hissettiğin anda başlayacaksın.
Ama bu süreç kesinlikle on gün, yirmi gün değil kendini hazır hissettiğinde, Antipatik olmamak adına diğer sosyal medya olayı olan stolku da abartmayacaksın. Ayrıldıktan sonra insanların en fazla içinde oluşan Duygu merak duygusu merak etmeye başlayacaksın nereye gitti, ne zaman gitti, kiminle gitti, ne yapıyor bu merak senin içini yiyecek bu sebeple en fazla yapılan hatalardan birini yapmaya başlayacağız gizli gizli takip etmeye başlayacaksın bu belli bir zaman sonra öyle bir hastalık haline gelecek ki sende bir dakika iki dakika aralarla bakmaya başlayacaksın.
Hatta bazen 10 saniye 15 saniye aralıklarla başlayacaksın bakmaya. Twitter’dan bana mesaj yollamış mı? Acaba ya da paylaştığı yerde benimle ilgili bir şey var mı? Ya da kiminle görüşüyor o merak duygusu seni öyle yiyip bitirecek ki, elinden telefonu bilgisayarı bırakamaz olacaksın işte bu da yapmaman gereken bir kural öyle bir hazırlayacaksın ki kendini bu merak karşısında çok güçlü durman gerekiyor.
Bu merak duygusunu seni ele geçirmesine izin vermeyeceksin. Eğer ki verdin mi? Yine geçmiş olsun. Bundan kurtuluşun yok başka bir konu WhatsApp’tan çevrim içi oldum durumu birini tanıdım bütün gece boyunca WhatsApp’tan çevrimiçi oldu mu? Acaba diye kontrol eden birisi, oldu mu peki dedim. Yo olmadı dedi üzülerek e neden üzülüyorsun o zaman dedim. Muhtemelen geceyi birisiyle geçirdi elini hiç telefonu almadı diye bir komplo teorisi kurmuş kafasında.
E dedim çevrim içi olsaydı ne olacaktı? O zaman da birisiyle konuştuğunu düşünecektim muhtemelen. Peki dedim bunun formülü ne? Dedi ki arada sırada çevrim içi olabilir ama uzun süreli orada olmamasıyla olması sıkıntı dedi. Yani öyle bir senaryolaştırılmış ki olayı bir formülize etmiş bunu yaparsa sıkıntı bunu yapmazsa iyi sıkıntı değil.
Bir insan kendine bunu yapar mı? Niye kendi kendine bu kadar acı verilsin. Şimdi bu taktiği söyledim de bilmeyenler varsa ben oturup çevrimiçi mi diye de bakmaya çalışmasın sakın bunu kendinize yapmayı kolay değildir bu merak duygusunu yenmek kesinlikle hak veriyorum. Hatta ben burada istediğim kadar örnekler vereyim istediğim kadar eleştiriyim istediğim kadar size farklı duygular empoze etmeye çalışayım.
Siz yine de o merakı taşıyacaksınız bunu da biliyorum ama işte Eğer yapmazsan kazanıyorsun, yaparsan maalesef yeniliyorsun sen önce hangisini istediğini karar vereceksin. Kazanmak mı? Kaybetmek mi?
İletişime Geçmeyin
Ayrılık Sonrası Yapılması Gerekenler? Hani dedik ya kalp arada sırada dürter seni özür dile af dile sen hatalısın burada iletişime geç, bak bakalım nerede şu anda, kiminle, birisi var mı? Neler yapıyor? Bir bahane bul ha bire dürter o seni bir önceki maddede dedik zaten merak içten içe kazıyor seni ne yapıyorsun? Hop mesaj atıyorsun dayanamıyorsun çünkü.
Arkadaşlar ayrılığın ilk evresinde temas kurmak çok sakıncalıdır pişmanlık getirir. Bir de olay çok sıcakken o kadar tehlikelidir ki 3-4 günde özleyip pişman olduğunu düşünüyorsun gerçekten ya da sen aradan bir hafta geçtikten sonra ikna edebileceğin inanıyor musun? Ben şimdiden sana söyleyeyim canını çok acıtacak sonuçlarla karşılaşırsın.
Bu konuda başarılı olan kimse yoktur varsa bile çok nadirdir bırakın biraz zaman geçsin. Kesinlikle iletişim kurmam gerekiyor çok önemli bir konu var diyorsan bile beklemelisin. Ben bir başka makalem de.
Eğer ki onu tekrardan kazanmak istiyorsan arada sırada iletişim kurmalısın diye bir öneride bulunmuştum. Ama bu süreç olarak ilk dönemler kesinlikle değil belli bir zaman geçtikten sonra, eğer ki ilk evrede bir hareket yaparsan işte o zaman maalesef çok pişman olacağın karşılıklar bulacaksın.
Kıskandırmaya Çalışma
Ben bunu belki onlarca yüzlerce kez söyledim kıskandırmaya çalışmak aslında öncelikle size zarar verir. Ayrıca karşı taraf size çok antipatik bakmaya başlar. İşin içinde art niyet aramaya başlar hatta gereksiz ithamlarla karşılaşır daha çok canınız sıkılır. Kıskandırmaya çalışmak gerçekten çok gereksiz bir eylemdir ve hiçbir zaman başarılı olan bir davranış değildir.
Hatta size şunu söyleyeyim ayrılın ilk evrelerinde kesinlikle ilişkide düşünmeyin biraz kendinizle baş başa kalın ya bu da işte uzun zamandır benimle ilgileniyordu acaba hazır hayatında kimse yokken bir şans versem mi? Gibi düşüncelere girmeyin. Gerçekten olabilecek güzel ilişkiye de zarar verirsiniz eski aşkınızdan kalan kırıntılarla bir süre kendinizi nadasa bırakın. Çok uzun değil ama bir süre.
Kendinize Zaman Ayırın
Sosyalleşin hayatın akıp gittiğini ve durup bu hayatı kaçırma lüksünüzün olmadığının farkına varın dışarı çıkın insanların arasına karışın kendinizi bir evde bir odada yalnız başına dinlemeye çalışırsanız kendinizden sıkılırsınız ve o içinizdeki ses var ya çok kötü sinirinizi bozar.
O yüzden o sesi dinlememek için bile dışarıya çıkın ama sosyalleşeceğim diye yanlış yollara da sapmayın eski sevgilinizin dedikodusunu yapmayın mesela. Arkadaşlarınıza anlatmayın hırslanmayın daha önce de bunu söylemiştim insanların size hak vermesini istersiniz o dönemler a onu da mı yaptı, a bunu da mı yaptı iyi yapmışsın boş ver sana kız mı yok ya da sana erkek mi yok.
Bırak Allah’ından bulsun sen başkasını rahat bulursun senin gibisini bulmuş da bulacak gibi bir sürü benzer karşılık alırsınız ve bunları aldıkça daha da hırslanır daha da fazla kişiye anlatmaya çalışırsınız ve kendinize hasar verme sürecine başlarsınız yaptığınız bir çok emek boşa gitmeye başlar sosyalleşeyim derken anısı olan mekanlardan da uzak durmalısınız.
Her gün beraber gittiğiniz yemek yediğiniz bir kafeye bir restorana gitmeye çalışmayın. Hatta Mümkünse o semte de gitmeyin böyle durumlarda en güzeli yeni yerler keşfetmektir. Ayrıca ona denk geleceğim diye onun gittiği yerlere gitmeye çalışırsanız da yine başa sarmaya başlarsınız.
Şimdi toparlayacak olursak çok madde saydık onu yapma, bunu yapma, şunu yap dedik neden dedik. Çünkü bu senin kişisel afetin ve bu kişisel afetine en az hasarla atlatmak için belli taktikler uygulaman gerektiği için söyledik. Tekrar yazıyorum bunu biraz tatsız bir şeye benzettim ama aslında bu sizin içinizde gerçekten bir afet bunu anlatmaya çalıştım afetlerde muhakkak zarar olur.
Sen de zarar göreceksin. Ben demiyorum sana çok zararsız atacaksın bu konuyu diye ama ne kadar hasar göreceğin tamamen senin yaptıklarınla alakalı hayatta her şey güzeldir. Ayrılık bile güzeldir şimdi içinizde aman neresi güzel gel bir de bana sor falan diyorsunuz dur kesin öyle düşünmeyin gerçekten ilerleyen zamanda bunu göreceksiniz.
Geçmişe bakıp çektiğiniz acıyı bile gülümseyeceksiniz bu tarz acılar insana olgunluk katar güçlendirir. Hayat görüşünü değiştirir, olaylara daha soğukkanlı bakmayı öğretir. Yani açıkçası sizi büyütür.
Hem şöyle düşünsene ayrılık acısı olmasa bu kadar güzel şiirler, edebi eserler, şarkılar olur muydu? Ya da olsa bile sen bunları okurken bu kadar derinden hisseder miydin o anlatılanlara gider miydin kendine bu kadar yakın bulur muydun. Şunu unutmayın. Bu hayatta her şeyin bir sebebi vardır bir şey yaşıyorsanız sebepsiz değildir.
